Mescid-i Aksa’nın son savunma hattı: Şeyh Cerrah
Şeyh Cerrah Mahallesi, Mescid-i Aksa çevresinde en fazla Filisitinlinin yaşadığı yer olduğu için İsrail tarafından kilit taşı olarak görülüyor.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1542 yılında surların onarımı sırasında açılan Şam Kapısı Kudüs’ü çevreleyen 4 km uzunluğundaki surlarda bulunan 7 kapının en büyüğü ve Filistinlilerin yaşadıkları bölgeye en yakın kapıdır. Şeyh Cerrah mahallesi Mescid-i Aksa çevresinde Filistinlilerin en fazla nüfusa sahip olduğu yerleşim yeri olarak biliniyor.
Doğu Kudüs ve Batı Şeria 1967'den bu yana İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İnşa ettiği duvarla bu iki bölgeyi birbirinden ayıran İsrail, Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilerin Doğu Kudüs’e geçişini engelliyor.
Şeyh Cerrah Mahallesi, Yahudiler ile Filistinliler arasında Osmanlı döneminden sonra Kudüs’teki “kutsal yerlerde ikamet etme” mücadelesinin en son ve uzun yaşandığı yerlerden birisidir.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te 18 yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerleşim birimlerinde 220 binden fazla Yahudi yerleşimci ikamet ediyor.
İsrail’in Kudüs’teki “demografik denge” politikası gereğince Kudüs’teki Müslümanların başka şehirlere gönderilmesi üzerine yaptığı plan Şeyh Cerrah Mahallesi işgali ile görünür hale geldi.
Geçen yıl Doğu Kudüs’te rekor seviyede yerleşim yeri işgal eden Yahudiler, 4 bin 500 konut inşa etti, toplam 170 evi yıktı ve 385 Filistinliyi yerinden etti.
ABD’deki bağışçılar tarafından finanse edilen yerleşimciler mahallede, 2002'de 43 Filistinlinin, 2008'de Hanun ve Gavi ailelerinin ve 2017'de Şamasneh ailesinin yerlerinden edilmesiyle sonuçlanan bir işgal planı yürüttüler.
2010 yılında İsrailli işgalci yerleşimciler Mescid-i Aksa ve çevresini Müslümanlardan temizlemek için Osmanlı arşivlerinde kendilerine verildiği iddia edilen tapuları BM’ye delil olarak gönderdi fakat UCM bu delillerin sahte olduğu gerekçesiyle kabul etmedi.
2010 yılında Şeyh Cerrah’ta yerleşimciler İsrail askerlerinin baskı ve öldürmeleri sonucu bir çok Filistinli ailenin evini gasp etti. Olaylarda 500 Filistinli mağdur olurken bir çok aile evlerinden çıkmak zorunda kaldı.
İsrail’in kamu malı ve tarihi arazi olarak BM’ye lanse ettiği Şeyh Cerrah Mahallesi’ne yerleşimcileri yerleştirmesi BM tarafından reddedildi.
Mahalle topraklarının Filistinlilere ait olduğu kararını veren BM’nin kararını İsrail tanımayarak yerleşimcilerin gasplarına maddi yardımlarını arttırdı.
Şeyh Cerrah Mahallesi’nde, Filistinli Mülteciler Ortak Komitesi ve UNRWA ile 1948'den sonra Doğu Kudüs ve Batı Şeria’yı yöneten Ürdün devleti arasında yapılan anlaşma çerçevesinde 1948'deki Nekbe’de (Büyük Felaket) mülteci konumuna düşen Filistinliler yaşıyor.
Yahudi yerleşimci 1970'lerde bölgenin aslen Yahudilere ait olduğunu iddia ederek 1956'dan beri orada yaşayan Filistinli ailelerin sınır dışı edilmesini isteyen bir dava açtı.
İsrail bölge mahkemesi, dört ailenin — El-Kurd, İskafi, Qassim ve Jaouni — işgalci yerleşimcilerin ikamet etmesi için evlerini terk etmeleri veya bu yerleşimcilere kira ödeyerek onları ev sahibi olarak tanıyan bir anlaşmaya varmaları gerektiğine karar verdi.
Filistinli 3 ailenin evlerini boşaltmaları kararına yönelik itirazları reddedildi ve mahalle sakinleri “Bu kararlar siyasi, İsraillileri korumayı ve karşılığında Filistinlileri yerlerinden etmeyi amaçlıyor. Bu yaşananlar, bir tür etnik kökene bağlı yerinden edilme ve savaş suçu. Çünkü işgal altında yaşıyoruz.” diye konuştu.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te 18 yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerleşim birimlerini 220 binden fazla Yahudi yerleşimci işgal etti.
BM Güvenlik Konseyi’nin 2334 sayılı Kararı, Kudüs’tekiler de dahil olmak üzere tüm yerleşimleri yasadışı kabul ediyor.
BM ve uluslararası organizyonlar tarafından Şeyh Cerrah’a yerleştirilen 27 Filistinli ailenin korku ve endişeleri İsrail makamlarının baskılarıyla yeni bir boyut kazanmış durumda.
Kaynak: Ortadoguhaber.com