Koronavirüs Gölgesinde Kudüs
104 yıldır süren işgale direnen Kudüs için 2020, yüzyılın en ağır yılı oldu. Koronavirüsü bahane eden işgal rejimi, baskın, yıkım, tutuklama ve cezaların şiddetini artırarak, Kudüslüler için hayatı yaşanmaz hale getirdi.
Mirasımız Derneği (Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasımız Koruma ve Yaşatma Derneği) “Koronavirüs Gölgesinde 2020 Kudüs Raporu” başlığı ile işgal rejiminin Kudüslüler üzerinde uyguladığı hak ihlalleri, baskın, yıkım ve tutuklamalar ile derneğin yıl boyunca Kudüs’te yaptığı faaliyetleri içeren rapor yayınladı.
2020 yılı, ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Yüzyılın Antlaşması’ başlığı ile ortada Kudüs’ün ve Filistin’in olmadığı sözde ‘Barış Planı’nın siyasi baskısı ile başlamıştı. Süreç, ‘Normalleşme’ kılıfına uyan yöneticisi işbirlikçi birkaç ülkenin desteği ile işletildi. Özelde Kudüs, genelde Filistin coğrafyası, bir yandan kendilerini bekleyen bu kıskaç ile mücadele ederken, bir yandan da dünyayı saran korona virüs, işgal rejiminin Kudüslüler üzerinde kullandığı silaha dönüştü.
Ekonomi kıskacında Kudüs
Siyonist işgal rejimi, virüsü bahane ederek, başta Kudüs eski şehir (Kadim Kudüs) olmak üzere şehrin her yanında zaman zaman dozunu arttırdığı keyfi kısıtlamalarla hayatı yaşanmaz hale getirdi. İşgalcilerin işyerlerini ekonomik olarak destekleyen işgal rejimi, Kudüs’te haftalar süren kapatmalar ve kısmi sokağa çıkma yasakları uyguladı. Zaten, işgalin getirdiği ekonomik, hukuki ve psikolojik baskı ile zor günler geçiren Kudüs esnafı, koronavirüs sürecinde çöktü. Kudüs Araştırmacısı Dr. Fahri Abu Diyab’ın Mirasımız Derneği ile paylaştığı verilere göre; 700’ün üzerinde işyeri kapanırken, geçtiğimiz yıl 17.000 Kudüslü işsiz kaldı. Kudüslüler arasındaki yoksulluk oranı ise yüzde 79.6’ya yükseldi Koronavirüs ihlalleri bahanesi ile Kudüslülere toplam 3.5 milyon Şekel (1.1 milyon dolar) para cezası kesildi. İlerleyen satırlarda yer vereceğimiz Kudüs’teki gözaltıların çoğu da korona sürecinde halka sağlık ve gıda yardımı yapan gençlerden oluşuyor. Kudüslü Müslümanlar arasında şu ana kadar 17.500’ün üzerinde koronavirüs vakası yaşandı. 132 Kudüslü hayatını kaybetti. İşgal rejimi Müslümanlara ait koronavirüs testi yapan 1 kliniği kapattı. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle genelde Filistinlilerin yüzde 60’ı özelde ise Kudüslü Müslümanların yüzde 80’ine hizmet veren Makasıd Hastanesi kapanmanın eşiğine geldi.
Ev baskınları, tutuklama ve gözaltılar
Koronavirüs önlemleri bahanesi ile sokağa çıkma kısıtlamalarının Kudüslü Müslümanlar üzerinde baskı aracına dönüştüğü Kudüs’te, insani yardım çalışması yapan 600’ün üzerinde genç gözaltına alındı. Ayn-ul Hilvan Merkezi’nin (Silvan) verilerine göre; 463 ev baskını gerçekleştirildi. 201’i kadın, 382’si çocuk toplam 2005 Kudüslü tutuklandı. 20 çocuğa da, anne ve babası gardiyan yaptırılarak ev hapsi cezası verildi. Çocukların verilen cezaya uymayıp evden çıkmaları halinde ebeveynleri hapis cezası ile karşı karşıya kalıyorlar.
Ayrıca 8 Kudüslü Müslüman da işgal askerlerinin kurşunlarıyla şehit oldu.
Mescid-i Aksâ baskınları ve yasaklamalar
18.000 fanatik Yahudi Mescid-i Aksâ’ya baskın düzenleyerek mübarek mescidimizi kirlettiler.
Aralarında Kudüs eski müftüsü Şeyh İkrime Sabri ve Nureddin Recebi gibi Kudüs ve Mescid-i Aksâ mücadelesinin simge isimleri ile Aksâ Muhafızları başta olmak üzere; 310’u Mescid-i Aksâ’ya, 35’i Kadim Kudüs’e, 16’sı Kudüs’e olmak üzere toplam 361 Kudüslüye çeşitli zaman aralıklarını kapsayan uzaklaştırma cezası verildi. Mescid-i Aksâ’nın bakım ve restorasyon çalışmaları 16 kez durduruldu.
Yıkım, el koyma, Yahudileştirme…
Kudüs İşgal belediyesi, Kudüslü Müslümanların kendi arazilerine yeni ev ve işyeri yapmalarının önüne geçmek için her türlü zorluğu çıkarmaya devam ediyor. Kudüslülerden ruhsat müracaatı için 40 bin dolar harç talep ediliyor. Kudüslülerin ruhsat müracaatının sonucunu alması için bazen 8 yıl beklemeleri gerekebiliyor. Genellikle de izin verilmiyor. Evvelce yapılmış olan konut ve işyerlerine ise, ruhsatsız oldukları gerekçesi ile yıkım emri çıkartılıyor. 2020 yılında 110’u ev, 71’i işyeri toplam 181 yıkım gerçekleştirildi. İşgal belediyesi yıkım masraflarını Kudüslülere ödettiği için Kudüslüler kendi evlerini kendi elleriyle yıkıp, yıkıntılar üzerinde kurdukları çadır ve barakalar üzerinde hayatlarını devam ettirmek zorunda kalıyor. Öte yandan, işgal belediyesi, Şeyh Cerrah ve Silvan Mahallelerinde 49 evi Yahudilere ait olduğu iddiasıyla tahliye emri vererek boşalttı. Ev ve işyerlerinin ruhsatsız olduğu gerekçesi ile Kudüslü Müslümanlara toplam 3.050.000 dolar para cezası kesildi.
Kudüs Ekonomik ve Sosyal Haklar Merkezi verilerine göre Kudüs’te toplam 22 bin ev ve işyerine yıkım kararı verildi. İşgal belediyesi, fanatik Yahudiler için 1717 konut yapım ihalesi gerçekleştirirken, Kudüs’ün Yahudileştirilmesi projesi için 2.2 milyar dolar bütçe ayırdı.
Mescid-i Aksâ’nın altına yapılan tünel kazıları nedeniyle Silvan Mahallesinde 16, Kadim Kudüs’ün Silsile Kapısındaki 15 evde çatlak ve göçükler oluştu.
Kutsal mekânlar ve tarım arazilerine saldırdılar
Fanatik Yahudiler, özellikle hasat döneminde Kudüs’ün civar köy ve kasabalarında Müslümanlara ait 6431 zeytin ağacını yaktı, kesti veya söktü. İşgal rejimi, 25 eğitim ve kültür kurumu ile basın kuruluşunu kapattı. Bir cami ve bir kilise fanatikler tarafından kundaklandı. Yusufiye Şehitler Mezarlığına saldırarak mezarları tahrip ettiler. Yahudilerin Mescid-i Aksâ’ya baskın düzenledikleri süreyi, 30 dakika daha ekleyerek öğle namazı saatine kadar uzattılar. Fanatik Yahudi gurubu olan Tapınak Gençliği, Mescid-i Aksâ’nın Yahudileştirilmesi için yardım kampanyası başlattı.
2030’da Müslümansızlaştırılmış Kudüs Projesi
Kudüs üzerine uluslararası birçok araştırma ve etkinlikte katkısı olan Dr. Fahri Abu Diyab’ın 2020 yılı raporunu hazırlarken değindiği en büyük tehlike ise İsrail’in Müslümansızlaştırılmış Kudüs Planı. Abu Diyab’ın işgal kaynaklarından edindiği bilgiye göre işgal rejimi, 2020 ile 2030 yılları arasında Kudüs’teki Yahudi sayısını yüzde 90’a çıkartarak Kudüslülerin oranını da yüzde 10’a düşürmeyi planlıyor. Bu plan çerçevesinde etrafı fanatik Yahudi yerleşim konutları ile çevrili, Kudüs’ün yüzde 9’luk bir coğrafi kısmında Kudüslülerin yaşayacağı bir alan oluşturup kalan kısma ise dünyanın farklı ülkelerinden getirecekleri Yahudileri yerleştirecekler. Plan uygulanırsa, Kudüs’teki Yahudi sayısı 2030’da 1 milyon 200 bine çıkartılırken Müslümanların sayısı ise 35 bin civarında sabit tutulacak. Kadim Kudüs’te yaşayan Müslümanlar komple çıkarılırken, yaklaşık 300.000 Müslümanın Kudüs’ten tamamen çıkarılması hedefleniyor.