FIDS’ten, hükümetin “Peçe Yasağına Evet” inisiyatifinin reddedilmesi önerisine destek
İsviçre İslam Çatı Kuruluşları Federasyonu (FIDS) 7 Mart’ta yapılacak referandumla yüzün örtülmesini (peçe) yasaklama girişimini tamamen sembolik bir politika olarak gördüklerini ve reddettiklerini açıkladı.
İsviçre İslam Çatı Kuruluşları Federasyonu (FIDS) 7 Mart’ta yapılacak referandumla yüzün örtülmesini (peçe) yasaklama girişimini tamamen sembolik bir politika olarak gördüklerini ve reddettiklerini açıkladı. FIDS, İsviçre Federal Konseyi’nin “peçe yasağına evet” inisiyatifini reddetme önerisine ve İsviçre Dinler Konseyi (SCR) tarafından oy birliği ile kaleme alınan bildiriye destek verdiğini açıkladı. Bunun barış içinde bir arada yaşamanın açık bir işareti olduğuna vurgu yapıldı.
Sağcı İsviçre Halk Partisi (SVP) üyelerinin de bulunduğu “Egerkinger Komitee” adlı grubun öncülük ettiği “peçe yasağına evet” inisiyatifi, 7 Mart’ta ülke genelinde yapılacak referandumda seçmelerden peçe yasağı için “evet” oyu kullanmalarını istemişti.
“İsviçre’de Peçe Takan 20–30 Kadın Var”
Luzern Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, İsviçre’de peçe takan yaklaşık 20 ila 30 kadın bulunuyor. Buna göre, yapılmak istenen anayasa değişikliğinden nüfusun sadece yüzde 0.0003’lük bir kısmı etkilenecek.
Yasağı savunanların aksine, İsviçre’de neredeyse hiç aşırılık yanlısı yabancının olmadığı, peçe takanların çoğunluğunu ise kendi özgür iradeleri ve dinî inançları nedeniyle takan İslam’ı sonradan seçmiş vatandaşların oluşturduğu vurgulanıyor. Yakın zamanda yayımlanan ve Dr. Andreas Tunger-Zanetti tarafından yapılan araştırma, İsviçre’deki duruma dair bilimsel veriler sunması açısından bir ilk teşkil ediyor.
“Kıyafet Yönetmeliği, Anayasal Devletle Bağdaşmaz”
FIDS, anayasada bir kıyafet yönetmeliğine yer verilmesinin liberal anayasal devlet anlayışıyla bağdaştırılamayacağına inanıyor. “İdeoloji kıyafet kuralları ile ortadan kaldırılamayacağı için yasakla herhangi bir aşırılık engellenmiyor.” diyen FIDS, bu nedenle anayasada yer alan ve sembolik olarak Müslümanları hedef alan bir kıyafet yönetmeliğinin gerçekten de doğru bir yol olup olmadığı sorusunu soruyor.
Müslümanlara yönelik sakin ve sessiz olmalarını ima eden yeni bir yasak “bizim liberal ve özgür İsviçre’mize uymaz” diyen FIDS, bu şüpheci dürtünün, Müslüman nüfusla iletişimde sabit bir yaklaşım hâline gelmemesi gerektiğine işaret ediyor.
“Müslümanlar İsviçre’nin Bir Parçası”
Açıklamada, Müslümanların İsviçre toplumunun bir parçası olduğunu ve spor, bilim, iş dünyası, sağlık sektörü ve ordu gibi bir çok mecrada topluma katkı sağladıklarını hatırlatan FIDS, “Kendimizi İsviçre’deki Müslümanların büyük çoğunluğunun provokatör olmadığını bir kez daha belirtmek zorunda hissediyoruz” dedi.
FIDS ayrıca, “İsviçre’nin İslamlaşması” gibi söylemlerle toplumda bir korku iklimi yaratılmak istendiğini, Federal İstatistik Dairesi tarafından Aralık 2020’de yayımlanan bir raporda, İsviçre’de yaşayan Müslümanların yüzde 35’inin dine dayalı ayrımcılık tecrübesi yaşadığını hatırlattı. Açıklamada son olarak Müslümanların ikinci sınıf vatandaş olmadıkları belirtilerek, “Bu nedenle toplumumuzun bölünmesine izin vermemeleri için tüm vatandaşların sağduyusuna başvuruyoruz” dendi.
İsviçre Hükûmeti’nden “ Red Oyu Kullanın” Çağrısı
İsviçre Federal Konseyi ve Parlamentosu, seçmenlere, 7 Mart’ta yapılacak referandumda “Yüzü tamamen örtme yasağına evet” inisiyatifini reddetme tavsiyesinde bulunmuştu. Konseyden yapılan yazılı açıklamada, İsviçre genelinde peçe takanların sayısının çok az olduğuna dikkat çekilmişti.
Açıklamada ayrıca ülke çapındaki bir peçe yasağının kantonların egemenliğine ve turizme zarar vereceği ve belirli kadın grupları açısından yararsız olacağı ifade edilmişti. İsviçre, zengin Körfez ülkelerinden Arap turistlerin tatil için yoğunlukla tercih ettiği ülke olarak biliniyor.