Esed rejimi ve Hizbullah, Suriye’de yağmaladıkları malları Lübnan’a kaçırıyor
Geçtiğimiz hafta Lübnan’ın kuzeyindeki Trablus kentinde meydana gelen bir patlama, yerlerinden edilmiş Suriyelilerin evlerinden çıkan malları yağmalayan Esed rejimi ve Hizbullah milislerinin, bu malları hangi rotadan yurt dışına kaçırdıklarını ortaya çıkardı.
Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Lübnan’ın kuzeyindeki Trablus’un merkezinde Bab el-Tabbaneh’deki Al-Saki bölgesinde bir patlama geldi.
Suriye merkezli Orient Net internet sitesinde yer alan habere göre kaza veya tesadüf gibi görünen patlamada 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Patlama medyanın ilgilisini çekmemiş olsa da yaralananlardan birinin Suriyeli olduğu bildirildi.
Buna karşın sosyal medya platformlarına yansıyan bilgiler daha önce bilinmeyen çok önemli bir konuyu ortaya çıkardı. Yerinden edilmiş Suriyeli mültecilerin evlerinden çıkan mallar ve inşaat malzemeleri Esed milisleri ve Lübnan Hizbullah tarafından yağmalanıyor.
Söz konusu patlamada, Trablus kenti yakınlarında Alevilerin çoğunlukta olduğu Jabal Mohsen bölgesinden gelen ‘Gül’ takma adlı Samir Ahmed’in ölümüne neden oldu. Ölen kişinin Suriye mi yoksa Lübnan mı vatandaşı olduğu konusunda çelişkili bilgiler var.
Patlamanın Suriye’deki evlerden çıkarılan kullanılmış demirlerin sevkiyatı sonrası yüklerin boşaltılması sırasında meydana geldiği ifade ediliyor.
Facebook’ta olayın sebebinin nedeni bilinmeyen yabancı bir cismin patlaması olduğu kaydedildi.
Yerel bir muhabir patlamanın nedeninin, Suriye’den gelen kullanılmış demir sevkiyatının yapıldığı araca yerleştirilen Suriye’deki iç savaşa ait bir füze kalıntısı olduğunu bildirdi.
Aynı zamanda medyanın söz konusu alana girmesine ve hasarı incelemesine izin verilmediğine işaret edildi.
Lübnan yolu: Malları kim, nasıl taşıyor?
Bu malzemelerin ticaretinde çalışan ve bu süreci bilen Lübnanlı kaynaklara göre, yerlerinden edilen Suriyelilerin evlerinden yağmalanmış malzemelerin (çelik ve en önemlisi demir) Lübnan üzerinden Avrupa’ya ve başka yerlere kaçırılması süreci birkaç aşamada gerçekleşiyor.
İşlem, Beşşar Esed’in erkek kardeşi Mahir Esed liderliğindeki “Dördüncü Tümen” milislerinin kontrolü altında olan Şam, Humus ve Halep uluslararası karayolu üzerinde, Humus’un güneyinde Hasya sanayi bölgesindeki ana toplanma merkezinde başlıyor.
Lübnan’a nakledilmeden önce, Hizbullah milisleriyle koordinasyon sağlanıyor ve onların gözetiminde bu ülkeye geçiyor.
İsmini vermek istemeyen bir kaynağa göre, Lübnan’a giden yol ikiye ayrılıyor. Bunlardan ilki Suriye El-Kusayr yolu. Bu yol, Hasya’dan başlayıp Kusayr üzerinden organize ve büyük bir operasyonla Hizbullah milislerinin kontrolündeki Bekaa bölgesine gidiyor.
İkincisi, Suriye sınırını çevreleyen Lübnan’ın Vadi Halid bölgesinden geçiyor. Sonra kaçırılan malzemeler Lübnan’ın Vadi Halid’deki köylerine naklediliyor. Oradan da Esed rejimin işbirlikçileri ve Lübnanlı kaçakçılar yoluyla Lübnan’a ait demir ve çeliği denilerek Trablus’a götürülüyor.
Yağmalanan malzemeler Trablus’a ulaştıktan sonra yurtdışına gönderilmek ve geri dönüşüme hazırlanmak amacıyla kaçırılan belirli alanlarda sınıflandırılıyor. Patlamanın olduğu alanda bunlardan biri.
Esed’in döviz kaynağı
Esed milislerinin Lübnan’a yağmalayıp kaçırdığı bu mallar, yerlerinden edilmiş Suriyelilerin evlerinin yıkımından çıkarılan çelik, bakır, alüminyum, demir, lastikler ve pillerin de ötesine geçiyor.
Orient Net’in demir ticaret piyasalarından elde ettiği bilgiye göre bir ton demir 350 ABD dolar, araba kaportası tonu 320 dolar, araba marşı 10 dolar, araba jantı 160 dolar.
Bu ticaret Esed milisleri ve Hizbullah’ın, topraklarından göç etmek zorunda kalan muhalif Suriyelilerden aldığı intikamın ve savaşın bir parçası…
Esed milisleri sadece insanların topraklarına, evlerine el koymakla yetinmiyor. Aynı zamanda el koyduğu evleri yıkarak çatılarından demirleri söküp çıkarıyor. Ağaçları kesiyor. Mabetleri ateşe verip, mezarları yerle bir ediyor.
Kaynak: Ortadoğu Haber