Özgürlüğü elinden çalınan Filistinli Malek değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışıyor
22 yaşındayken işgalci İsrail tarafından tutuklanan Malek Bkairat, 41 yaşında özgürlüğüne ve ailesine kavuştu. Bkairat, hapishane hücresinin dışındaki hayatı yeniden keşfediyor.
İsrail hapishanelerinde yaklaşık 20 yıl geçirdikten sonra, 2020’nin son gününde Malek Bkairat, 22 yaşında hapse girdiği zaman hatırladığı dünyadan çok daha farklı bir dünyaya Naqab hapishanesinden serbest bırakıldı.
“Allah’ın mahkumlara bahşettiği sabır” sayesinde serbest bırakıldıktan sonra dünyaya tekrar ayak uydurabildiğini, kollarında zincirler olmadan tek kızı Lina’yla ve İsrailli yetkililerin son 5 yıldır görmesine izin vermediği babasıyla kucaklaşabildiğini söylüyor.
Serbest kaldığı için çok mutlu olduğunu ancak aynı zamanda şok olduğunu, zamanın akışına, gerçekleşen değişikliklere ve kendisi parmaklıklar ardındayken yetişen yeni nesile karşı yabancılaştığını söylüyor.
“Sanki ölmüştüm ve beni mezara gömmüşlerdi. 19 yıl sonra da beni mezarımdan çıkarıp ölümden sonra tekrar hayata dönmemi söylüyorlardı.”
“Yeni yeni evler inşa edilmiş. Kasabanın mezarlığı artık dolu. Yürümeyi yeni öğrenen bir çocuk gibiyim, hala yokuş aşağı yokuş yukarı yürümeye alışmaya çalışıyorum çünkü hapisteyken sadece düz küçük bir avluda yürürdük.”
Bkairat, Kudüs’te İsrail güçlerine karşı operasyonlar düzenlemek amacıyla hücre evi oluşturmakla suçlanmış ve 2001’in son gününde, İkinci İntifada sırasında tutuklanmıştı.
Kendisi ve arkadaşları aleyhine verilen kararların aşırı olduğuna inanan Bkairat; yargının, güvenlik durumunu gerekçe göstererek uzun hapis cezalarını haklı çıkardığını ve bu kararın Kudüs’teki Filistinliler için bir saldırı planlama ya da düzenleme konusunda caydırıcı olması gerektiğini söylüyor.
“Yeryüzünde hapse girmek isteyen tek bir insan yoktur ancak bir yerde işgal varsa direniş de vardır ve bu sebeple hapse girmek kaderiniz olur.”
Tutuklu kaldığı süre boyunca İsrail hapishane yetkilileri, Bkairat’ı defalarca bir hapishaneden diğerine naklederek ve hücre hapsine koyarak cezalandırdı.
Ancak tüm zorluklara rağmen yıllarca toplu açlık grevlerine katıldığını hapishanedekilerin ona “iyimserliğin babası” lakabını taktıklarını söylüyor.
Hapse girmeden önce Bkairat, sembolik bir meblağ karşılığında gönüllü olduğu Mescid-i Aksa içindeki klinikte paramedik olarak çalışıyordu.
2001 yılında tutuklandığında karısının, ilk çocuklarına hamile olduğundan haberi yoktu. 19 yıllık hapis hayatı boyunca aile görüşlerinde her fırsatta kendisiyle kalın cam bariyer ardından hep kızı görüşmüştü, sadece iki kez görüşememişlerdi.
Kızı Linda dört yaşındayken eşiyle boşanmışlardı. Bundan sonraki süreçte kızı, babannesi ve dedesiyle yaşamaya başladı.
Babasının yanı başında oturan Linda, onun yüz hatlarını inceliyor ve hayatı ve tecrübeleri hakkında konuşurken onu dikkatlice dinliyor.
Babasının eve dönüş anını anlatan Linda, “yaşadığım sürece asla unutmayacağım en güzel andı.” dedi.
Çeviren: Halime Esra Sarıbal